20 Ocak 2013 Pazar

Hissizlik Hissi


Hissizlik hissi nedir bilir misin ? ;




Ağlamak isteyip de ağlayamamaktır

Sadece nefes alıp vermektir hissizlik..

Ne uyumak için, ne de uyanmak için; ne ölmek için, ne de yaşamak için geçerli bir sebep bulamamaktır..

Duygulari, üzüntuleri, burukluklari, sevinci karmakarışık bir şekilde yaşadıktan sonra; bünyede oluşan uyuşmuşluk halidir..



Hissizlik Hissi

Yaşananlar o kadar çok enerji götürmüştür ki içinden, artik gidecek bir sey kalmamistir, iki damla goz yasi bile.. Fiziksel bir hissizligi de beraberinde getirir bu durum. Kolunu kesseler sadece akacak olan kani izleyecekmişsin gibi hissedersin. tökezleyip de yere kapaklandığında üstünü başını temizlemeden, düzeltmeden, "bir yerime bir şey oldu mu?" diye merak etmeden doğrulup yoluna devam edersin.

Gülüşlerin saniyeliktir, üzüntülerin ise belki birkaç saniyelik. Arada kalan sureler ise hep bomboş

"Zaman" dersin yine. "Lanet olasıca, başımın belası zaman." her seyin çaresidir derler ya, ona inanmak için zorlarsın kendini ama sabretmek bile güç ister, emek ister. Tutunacak yer ister. Oysa sen "koy götüne" moduna bile giremezsin.

Hissizlik Hissi

Daha fazla üzülemeyeceğin bir noktaya gelmek, uçurumun kenarından atlamak icin kendini aşagı bıraktığın an, sarhoşken etraftan duyduğun seslerin yavaş yavaş uzağa kaçması gibi, ellerinin arasındakileri yere düşürmek, son lokmayi yutamamak gibi..

gözleri matlaştıran, elleri titreten bir tuhaf ruh hali, hissizlik.
sessizlik gibi, ayni..Acı denen şey öyle bir şey ki , bir noktadan sonra hissizleştiriyor insanı.

Bir zamanlar ağladığın şarkılar hiçbirşey hissettirmez..
Bir zamanlar hatırlayınca durduk yere yüzünü gülümseten anılar saçma gelir..
Bazen hiç yaşamamış gibi hissedersin kendini..
Bazen bin yıllardır yaşıyor gibisindir aynı bant kaydını..


İşte budur Hissizlik hissi..


Ben ise;
artık hiçbirşey hissedemiyorum..
ne mutluyum
ne üzgün
tam değilim birşeyler eksik
birşeyler de fazla gibi..
ne hayattayım
ne ölüyüm..
sadece şunu biliyorum
boşluktayım..
sessiz karanlık depderin bir boşluk..
hayattan bir adım geri
ölümden bir adım ileri bir yerde
boşlukta.

7 yorum:

  1. Aynı durumdan müzdaribim 7 aydır.Akşamları benim evin iki arka sokağında boş bi' çocuk parkı var,oraya oturuyorum.Çocukları izliyorum anneleri alıp gidiyor her akşam.Herkes birşeylere bağlı.Ben ise hiç birşeye bağlanamıyorum sanki oradan geçen bir yabancı gibiyim.Ne aşk,ne sevgi,ne arkadaşlık,ne aile bağları,ne de ben... Hiçbirşeyim yokmuş gibi,misafirmişim gibi...Ne ara bu hale geldim bilmiyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ayaklı bir kamera olmak.. birşeyler kaydetmek, birşeyler görüntlülemek.. herşeyi bir merceğin arkasından sanki bir film izler gibi izlemek.. o filmdebir tülü bir karakter olamamak, izleyici olmak ve bunu sevebilmek...

      Sil
    2. Gidebilecek hiçbir yerimde yok ama.Dışarıya nerdeyse sadece okula çıkabiliyorum. Onca insanın sahte gulsere ne, yalancı sevgilerine katılmayıp kitap okumayı, müzik dinlemeyi tercih ettiğim için asosyal oluyorum. Anlatamıyorum ama anlıyorsun bence.

      Sil
  2. Bende aynı durumdayım benim yanımda herkes olmasına rağmen kendimi çok yalnız hissediyorum annem beni sevrn eşim var ama hayat beni çok yoruyor bi bebeğim olsun istemiştim ama oda olmuyor hiç bizaman şans benden yana olmadı

    YanıtlaSil
  3. Psikoloğa falan giden oldu mu ? Değişen bir şey var mı ? Bende üç yıldır böyleyim ama ben çabalıyorum yaşamak için benim hislerim en azından dakikalar sürebiliyor . Ama bu dakikalar da azalmaya başladı .

    YanıtlaSil
  4. ne mutluyum ne mutsuz ne hissettiğimi bilmiyorum kalabalığın içinde yalnız gibi biseyim en son ne zaman uçacak kadar mutlu oldum bilmiyorum saçma geliyo bu halim bana düzelmeye çalışıyorum iyiyim diye inandırmaya çalışıyorum kendimi ama iyi değilim biliyorum nedensizce dalıp gidiyorum aslında elle tutulur bi sorunum yok ama kendimle ilgili bircok problemim var gececekmi bilmiyorum ama kendimi biran önce yalnızlığıma adamak istiyorum karanlığı istiyorum yağmuru istiyorum acıyı istiyorum ve bunu seviyorum

    YanıtlaSil
  5. ah be kardeş hep derdim bu konuda yalnız değilimdir diye bak sen şu işe ki ufak gibi görünen bu dağ gibi acıyı tadanlarda varmış. Yalnız belirtmek isterimki çocukluğum dahil hayatımda hiç bi zaman birşeyler hissedemedim yada bu yalan olur hüzünlenmek dışında hiç birşey hissedemedim. Lanet olsunki bu derde millet sevdiğini kaybeder hüzünlenir bense o hissi bilemememe hüzünlenirim. Yaşadığım hiç bir şey umrumda olmadı muhtemelen olmayacak. Nasıl tarif edilirki aşk derler hava cıva gibi gelir gereksiz bi yük zaman kaybı gibi gelir sevgi derler boş gelir, birine acırlar o da ne dersen ne hali varsa görsün. Sonra düşünüyorum ya bu insanlar bunları hissediyor bende ne eksik ulan ben insanmıyım diyorum kendimi sonuçta insanı insan yapan hisleri duyguları değilmi? Ama kafamda hemen bir cevap beliriyor neden o hislere duygulara ihtiyacım olsunki ne anlamı var gereksiz yere menfaatim dışında daha doğrusu benim zararıma olacak şeylerin ne önemi var bu şekilde daha soğuk kanlı daha aklı selim düşünebiliyorum ne gerek var. Derken bir yanımsa o insanı duyguları istiyor hayatımda hiç tadamadığım hisleri bir insan en yakınına acımazmı en yakınına sevgi beslemezmi. Herşeyde doğru hareket etmeye doğru karar vermeye programlanmış gibi bir robottan farkasız yaşıyor gibiyim. Sürekli yaşamı sorgular oldum neden doğar neden büyür neden büyütür neden ölürüz neden cennet veya cehenneme gideriz, neden der durum. Çünki insanı insan yapan duygular insana yaşamak için sebep verir benim gibilerin öyle bir şansı yok çünki farkındayız hepsi boş hepsi birgün gidecek ama kimin umrunda sadece boş boş yaşıyoruz yarını bilmeden rutin bir hayat. Farkındayız ondan böyle olduk olgunlaştık somut düşünüyoruz neyin ne olduğuna kendi adımıza çok rahat karar veriyoruz seçimlerimize hislerimiz karışmıyor tecrübelerimizle karar veriyoruz. Toy olduğuzdan hata yaptıysak farkındayızdır reddetmeyiz bu hatayı sonuçda kaygı yok dert yok amaç belli ders çıkar yoluna bak. Ne kadar başarılı olurasak olalım yada tersi anlamı yok rutin boktan bir hayat. Bu kadar büyük bir acıdır bu işte bu kadar yaralar bizi. Beni ancak benim gibi biri anlayabilir de ne gerek var zaten aynı bu düşünceyle anonim olarak içimi döküyorum belki hatalı düşündüğümü farkettirecel biri bana beni anlamamı sağlayacak bir yorum yapar burdan bit kazancım olur aksi halde gereksiz boş konuşmalarla ilgilenmek zorunda kalmam anonim biri yazmış sonuçta bakalım insanların bakışı nasıl bu konuda görelim.. ha birde bunun olgunluk olduğunu kesin bi dille söyleyenler var peşin olarak sorayım çocukluk zamanında bile bunları sorgulayan biri taa o zamanlardamı olgunlaştı bu mümkünmü buna inanıyormusunuz bir çocuk o yaşta olgun hareket edemez toydur kendim için konuşayım çocukkende sorgulardım sevgi ne bu insanlar neden ağlıyor neden böyle oluyor ben niye böyleyim derdim ama çocukluk arasıra kendime sorar çok üstüne düşmezdim zamanla aklım başıma geldikçe iyice kurcalar oldum..

    YanıtlaSil