26 Ekim 2012 Cuma

sembollerle dolu satırlar

 Raflarda dizili duran votka viski tekila rom cin ve diğer envai çeşit içki şişeleri.. itiraf etmeliyim çok hoş duruyorlar.. ağır ağır çalan şarkı bi yerlerden kulağıma tanıdık geliyor.. etrafıma bakıyorum.. insanlar..
bazıları koyu bir sohbet içinde, bazıları sessiz.. bazıları birlikte, bazıları yanlız, bazılarının yüzü yaşanmışlıklara dolu dolu öfke kusuyor, bazılarının ise yüzünde güller açıyor..

eskimiş boyası solmuş ceketimin iç cebine elimi atıyor paketi arıyorum..bir dal çıkarıyorum.. ağzıma koyuyorum.. Sigara pakedini tekrar cebime atıp çakmağı aramaya koyulacak ve baktığım son cepte bulacakken bir ışık önümde patlayıveriyor.. Gözlerimi cebimden alıp dibimdeki ateşe dönüyorum.. Dibimde yanan çakmaktan yakan kişiyi göremiyorum.. '' Bundan yak '' diyor yumuşak bir ses.. İçi yaşam sevinci dolu.. Sanki ihtiyacım olan tüm sevinçlerden bir bukle gibi..

Sigaramı uzatıyorum ve o pamuk ellerdeki çakmakla sigaramı ateşliyorum.. Bir duman alıp ''sen de kimsin?'' diyorum.. Ciğerlerimde duman varken konuşmaya bayılıyorum.. Ağzımdan mutsuzluk saçıyorum adeta Çakmak hala yanılı..Çakmağı kendine çekiyorsun ve seni görüyorum.. Ağzındaki sigaranı yakıyorsun.. Bakışıyoruz.. ''Sana eşlik ediyim bari'' diyor şımarıkça gülümsüyorsun..

------------------------

''Nerede kaldın'' diyorum.. ''İşlerim vardı'' diyorsun..
''Seni beklerken çok yoruldum'' diyorum.. ''Ben de sana gelirken yoruldum'' diyorsun
''Az daha gelmeseydin kalkıp bir çırpıda herşeyi bitirecektim.. Yarım biramı bırakıp hesabımı kesecektim gidecektim '' diyorum ''Bunu bildiğim için buradayım'' diyorsun..

----------------------------------


Sana da bir bira söylüyorum.. Beraber kadeh tokuşturuyoruz.. Belki bir iki saattir konuşuyoruz tanışıyoruz ama yıllardır birlikteymişiz gibiyiz.. Bu hiç tatmadığım bir duygu..
-Yorgundum ama bunun bi önemi yok..
-Dertliydim ama şimdi mutluyum..
Senle her kötü cümlemin sonuna bir ama koyabiliyorum.. Bu hissi sana anlatamıyorum.. Umarım hissediyorsundur..

------------------

Biralar bitiyor bar kapanmaya yüz tutmuş.. İçimde kötü hisler var.. Sanki birazdan yanımdan kalkacaksın gibi.. Sanki o kapıdan girdiğin gibi çıkacaksın.. Benim bildiğim kader seni elimden alacak.. Ama tek umudum bu kadar hayattan silleyi yemiş benim senin gitmeyeceğine inanabiliyor olmam.. Gitmeyeceğini umabiliyorum.. Karamsar halimden eser yok.. Gitmez o diyorum bütün bildiklerime inat..

Senden bir tepki bekliyorum.. Gözlerine bakmaya çalışıyorum.. Gözlerin önünde.. Elindeki bardağı tutuyorsun ama içinde bira yok..Koca mekanda sadece bizim önümüzdeki küçük ışık yanıyor.. Diğer insanlar çoktan evlerine gitti bile.. Bi ikimiz kaldık.. Etrafımızı karanlık sarmış..

Sessizlik kulaklarımı koparacak.. Duruyorsun öylece.. Bilmiyorumne düşünüyorsun.. Belki hissediyorum ama hissetmemiş gibi yapıyorum.. Her zamanki gibi kendimi kandırıyorum..

----------------

boğazımda düğümlense de cümleler bunu söylemek zorundayım.. kısık bi sesle duraksaya duraksaya '' Gidecek misin ? diye sormayı başarıyorum.. Gözlerim dolmuş.. Omuzlarım yeniden ağrıyor gibi..

Birşey demiyorsun.. Ben de önüme dönüyorum.. Barmen gitmek üzere.. Geri dönüyor.. ikimize de bira koyuyor.. Sigarasını da alıyorum barmenin.. Paketten bir dal alıp önüne koyuyorum pakedi.. Bir dal alıyorsun.. Yakıyorsun.. Paketi geri önüme itiyorsun..











21 Ekim 2012 Pazar

güzel bir gün hikayesi

sessizliği bozmak istemiyorum.. gözlerim önümdeki çaybardağından göğe süzülen buhara takılmış gibi ama aklım nerelerde kim bilir.. hareketsizim..kendimi adeta dışardan izliyorum.. gözbebeklerimde en küçük bir kıpırtı yok dudaklarım büzüşmüş göz kapaklarım yarım açık.. elim çenemde.. diğer elim ise istemsizce sigara tutuyor gibi kendini boşluğa bırakıvermiş.. ne zamandır orda kendisi bile bilmiyor. ..

 bir derinden of çekiyorum.. bükük boynum dikiliyor, önüme düşmüş yağlı saçlarımı arkaya atıyorum.. çaydan bir yudum daha alıyorum.. gözüm sigara paketine ilişiyor.. elime alıp incelemeye başlıyorum.. dallar bir arada mutlu mutlu uzanmışlar.. birbir yanlarından koparıp aldığım arkadaşlarını yad ediyor, gidenlerle birbirlerine daha da sıkı sarılıp teselli arıyor gibiler.. aralarından birini daha çekip alıyorum.. farkediyorum ki aralarından eksilenler bir süre sonra onları ne kadar yanyana tutsa da aslında onları içten içten çaresizliğe mahkum ediyor.. paketten ayrılan her sigara bir boşluk açıyor.. bir süre sonra ise pakedin içi gidenlerle doluveriyor.. yazık.. belki ilk gidenler fazla farkedilmiyor .. fakat paketin içindeki bir sigara kaderini biliyor.. o paketten son arılacak olan sigara.. her giden dal en fazla ona koyuyor.. bu paket onun tiyatrosu sergilenen ise bir oyun.. ana karakter o.. ondan bir önce ayrılacak sigaraya sarılıyor her gidenle.. bir süre sonra yanlızlaşıyorlar başbaşa kalıyorlar pakette.. birbirlerine sımsıkı sarılıyorlar ama çaresizler.. önce iki yanlızdan birisi ayrılıyor paketten.. o son dalı yapayanlız bırakıp.. o son sigaraya o paket adeta mezar oluyor.. boş paketin duvarlarına çarpıyor onu aradıkça.. ve en kötüsü onun gidişine kimse üzülmüyor.. arkasında kimse yok.. yanıyor kendi kendine.. tek umudu ise o yanlızlığına eşlik eden son sigarayla aynı kültablasında buluşabilmek..

 aldığım sigara ise bunları düşünürken ellerimde can vermiş bile.. dayananamış içimden geçenlere yıkılmış.. külleri üzerime dökülmüş..

sonra birşeyler oluyor.. sessiz sessiz otururken birden bişeyler oluyor.. zaman ve mekan kavramı çoktan anlamını yitirmiş durumda.. ve 'sen' geliyorsun.. sessizlik yine aynı keskinlikte ve zihin bulandıracak seviyede.. ikimizin de çıtı çıkmıyor.. sanki ne sen beni ne de ben seni bekliyormuşum gibi.. sanki seni beklemiyormuşum gibi.. sanki seni beklememişim gibi.. sanki seni yıllardır özlemiyormuşum gibi sanki her an zihnimden geçenler sen değilmişsin gibi davranıyoruz..

 karşıma oturuyorsun.. ne yaptığını göremiyorum çünkü sana bakamıyorum.. bir duman daha alıyorum.. sana söz veriyorum şu sigara bittiğinde tüm gücümü toplayıp gözlerine bakacağım..

bu sigara neden bu kadar boğdu beni? ağır geldi..

sana bakıyorum.. ama bana bakmıyorsun.. gözlerin önünde boynun bükük değil.. derin derin dalmışsın birşeylere.. düşünüyorsun.. bana bakmazken sana uzun uzun doyasıya bakıyorum.. gözlerimle seviyorum adeta değmeden hissetmeden.. kokunu almadan.. birşey söylemeden.. umarım hissetmiyorsundur.. sonra bana bakıyorsun sen de.. bi an içimden gözlerimi kaçırmak geliyor.. yapmıyorum.. ben de bakıyorum.. uzun uzun.. sonra ağlamaklı oluyorum.. boynumu önüme büküyorum.. bilmiyorum.. dolu gözlerimle bakıyorum.. senin de gözlerin dolmuş gibi ama yüzünde minik bir gülümseme var.. ağlama dercesine masum.. gözlerim dolu gülümsüyorum.. saçma sapan bi hal alıyor yüzüm.. sen daha çok gülümsüyorsun..

 bana gülüyosun

 duruyoruz.. ikimizde duruluyoruz..

15 Ekim 2012 Pazartesi

belki de..



yine düşlere dalıyorum..

kendi ruhumu önüüme alıyorum.. ve tartışmaya başlıyorum.. gecenin bi saati..

cümlelerim bölük bölçük..düşüncelerim karmakarışık.. toparlayamıyorum..

bi hayalimde cennetteyim.. daha dünyaya yollanmamışım.. yapayanlızım.. melekler yanıma geliyorlar..bana kaderimin yazıldığını söylüyorlar.. ve elime eski püskü bir kitap veriyorlar.. okuyorum ve bitiriyorum..
melekler bana soruyorlar.. bu kaderle dünyaya gitmek istiyor musun..

ve gerçekliğime geçiyorum..
odamdayım..yine yapayanlızım.. saat gecenin 4ü, ağlıyorum.. yorgunum.. ölüyüm ama gömülmemişim.. hayalimde hala o kişi var.. hala içimdeki umut kıvılcımı yanıyor.. diyor ki bana karanlığın içinden sabret...geçicek herşey çok yakında.. ve sadece bu hayalle mutlu olabiliyorum.. inanıyorum ki güzel günler gelecek..

önceki hayalime devam ediyorum..

kaderi okuyorum.. meleklere soruyorum.. neden bu kadar acı bi hayat yazdınız bana ?? neden sürekli ağlıyorum ben.. neden sürekli acı çekiyorum.. neden bu kadar yanlızım.. neden gülemiyorum.. neden erkenden yıpranıyorum.. şu halime bakın hiç acımadınız mı bunları yazarken bana. okumaya devam et diyorlar.. okuyorum ve seni gösteriyorlar bana.. okuyorum.. okuyorum.. bitiriyorum..

melekler diyor ki.. sana mutlulukların en temizini verdik.. en güzelini.. en safını.. sana en güzel eşi verdik.. sen bu yüklerin altından ancak onla kalkabilirsin çünkü.. seni dünyaya yolladığımızda onu hatırlamayacaksın..unutacaksın.. ama sana düşlerde hayallerde bir umut gibi onu hissettireceğiz.. kaderinin o oldugunu elbette bilemeyeceksin ama umut edeceksin..

ve ben dünyaya geliyorum... ve her günümü her gecemi senle geçirmeye başlıyorum.. sadece hayalinle.. var olup olmadığını bilmeden bir umut yaşıyorum... seni bulduğumda sen de birşeyler hissedeceksin.. ve herşey güzel olacak.. bundan eminim..






5 Ekim 2012 Cuma

koca bir çocuk

evet o benim..

yaşına başına bakma.. boyuna falan.. sert görünüşüne bakma.. yılların eskittiği yüzüne yorgun gözlerine bakma.. o küçücük bir çocuk daha..

utanmadan ağlar bu çocuk.. yaşına başına bakmaz... annesinden ayrılmış çocuk gibi ağlar geceleri..

hayaller kurar.. çocukca hayaller kurar.. 20 yaşına gelmiştir ama o gerçek dünyayı bir türlü kabullenememiştir.. kendine bi hayal dünyası kurmuştur.. dünyadaki soluk renklere gözünü yummuş, elindeki bi iki tane pastel boyayla boyamıştır dünyasını... hala eline bi kağıt versen cin ali çizer.. sonra yanına bir cin ayşe.. onla ip atlar top oynar..

...

ben dünyayı kendi gözlerimden görüyorum.. ve böyle gerçekten çok güzel.. tertemiz.. biliyorum öyle değil bu dünya ama ben öyle olsun istiyorum.. öyle hayal ediyorum ve inandırıyorum kendimi..

çoğu zaman acı verse de hayallerde yaşamak.. en azından tertemiz bu hayaller... masum.. içinde en ufak bi karışıklık yok herşey apaçık.. renkler belli... insanlar gülüyosa gerçekten mutlu... güzel günler yaşanıyo.. ne biliyim.. arka fonda yumuşak bir piyano çalıyo..

....

bilmiyorum bunları okuyo musun ? ama bu hayal dünyamda yıllardır birini bekledim ben.. onu yarattım onla yaşadım onla sevindim onla üzüldüm.. gelicekti ve hiç gitmiycekti.. ellerimi sımsıkı tutucaktı.. ve bu hayal dünyasından gerçek dünyaya taşıcaktık.. eğer dedim ''o'' varsa ve gelirse..işte o zaman  bütün bu hayaller gerçekleşecek demekti..

birine hayatımı adadım.. sadece o ve ben ; ve bi ömür..

o sensin..





2 Ekim 2012 Salı

güzel bir gün hikayesi

arabamın eski teybinin saatine göre saat şu anda öğlen 2yi çeyrek geçiyor.. Az yolum kaldı.. 3 saattir arabadayım ve aralıksız sürüyorum..  Yol boş biraz daha hızlanıyorum..Bir sigara daha yakıyorum ve radyoda gezmeye başlıyorum.. Biraz kulak tırmalayan cızırtı seslerine tahammül ettikten sonra güzel bir istasyon buluyorum.. Ne ''tesadüf'' ki aynı anda birlikte dinlediğimiz parçalardan birisi çalıyor..

Sigaramı anlamlandıran bu şarkıya dikiz aynasına sıkıştırdığım fotografın sadece gülümseyebiliyor tatlıca.. Elinden başka birşey gelmiyor gibi, gözlerindeki bakıştan bunu anlıyorum.. Belki de ona bakıp arabanın içinde tek başıma şarkıyı söyleyişime gülüyor bilmiyorum...

Yolculuk böyle sürüp gidiyor.. Ve nihayet oradayım... Kaç sefer oldu bilmiyorum yanına geleli.. Arkamızdaki güzel günlere bir yenisini daha ekleyeceğiz bugün daha.. Ama içim hala kıpır kıpır heyecanlı sizin semtinize girerken..Heyecanlıyım.. .. Kaç zamandır planlamıştık zaten bunu.. Kapının önüne aracımı çekiyorum yine..
Seni arıyorum... Senin oturacağın yan koltuğun penceresini açıp senin camına gözlerimi dikiyorum.. O da ne..
Camdan çıkıyorsun gülücükler dağıtarak.. Şımarık şey seni nasıl da gülüyosun öyle.. İçimde senden çalma bir sevinç ben de gülümsüyorum.. Arabanın camından uzanmış sana bakarken içerden makineni getirip bir fotografımı çekiveriyosun.. Mutluluğum içime sığmıyor ..İlkgünkü gibi taptaze..

Hadi diyorum. Bi dakka diyosun.. Arabadan iniyorum ve seni bekliyorum..

Sonra kapıda beliriyorsun..

Koşuyorum yanına sarılıyorum sana.. Sımsıkı..

Öpüyorum yanağından masumca.. Yüzün iki elimin arasında gözlerine odaklanmışım gülümsüyorsun.. Çok tatlısın inan içim eriyor..

Sohbet ediyoruz oracıkta..Ellerin ellerimde. ve Sonra arabaya geçiyouz.. Oturuyorum.. Sana bi daha dönüyorum arabayı çalıştırmadan.. O pamuksu sesinle noldu be diyorsun şımarıkça gülümseyerek..
Kaçıncı buluşmamız ama hala elim ayağım birbirine dolaşıyor seni gördüğümde.. Napiyim..
Sonra bir yerlere gidiyoruz.. Biraz turluyoruz.. Akşam üstü oluyor..Bir banka oturup sahili izliyoruz beraber..
Elinde torpidoya sakladığım ve sana süpriz yaptığım çiçekler var hala ..

Sonra yatağın öbür tarafına dönüyorum resmini bir kenara koyuyorum..
Gözüm yaşarmış gibi..
Kalkıp bir sigara daha yakıyorum.. Karanlıkta gözlerin daha bir parlıyor..